16 Ekim 2008 Perşembe

keşkeler

Geçen gün farkettim, insanlar çok fazla keşke diyor. Yerli yersiz, sebepli sebepsiz her şey 'keşke'li bir cümlenin öznesi olabiliyor. Gıpta ile bakılan her nesne, özenilen her durumda insan kafasından direk geçiriyor sanırım. 'Keşke benim de olsaydı', 'Keşke onun gibi olabilseydim', 'Keşke yerinde ben olsam'... O anlık olması mümkün olmayan ve ya sahip olmadığımız her şey bilinçaltımıza kötü bir durum, negatif yönde bir çentik olarak geri dönüyor oysa ki.

O kadar saçma şeyler istiyoruz ki bazen, kendimize şaşırıyoruz. Olması halinde gayet kötü bir durum yaratacak şeyler istiyoruz kimi zaman... Olmamasının daha iyi olduğuna adımız gibi emin olsak bile...

Bir de pişmanlıktan ileri gelen keşkeler var tabi. Bir durumun üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra kafamızda dönen 'keşke'ler. O an için yapabileceğimiz bir başka şey bulunmamasına rağmen şu an mantıklı gelen şeyler işte, bilirsiniz.

Zaman zaman bu keşkelerden nasıl vazgeçerim diye düşünüyorum. Ve kendimce bir yöntem buldum, bazen işe yarıyor. Her hangi bir sebeptan ötürü keşke dediğimde bende olandan daha kötüsünü, yaptığımdan daha saçmasını düşünüyorum ve kendi yaptığıma imreniyorum. O zaman keşke dediğim zaten bende oluyor ve ya halihazırda yapmış oluyorum ve olay bitiyor. Keşkeler ömrümü çürütmekten vazgeçiyor. Ama düşündüm de....

Keşke bu yazıyı yazmasaymışım...